Çarşamba, Nisan 26, 2006

23 NİSAN RUZGAR EFE DOĞUMGÜNÜ RESİMLERI

Bu anlamli güzel bir günde doğmuş Ruzgar Efe. Iyi ki doğmuş. Nice Yıllara.

Ruzgar Efe'nin doğumgününe eşlerimiz ile birlikte gittik. Çokta güzel oldu. Bu ortami sagladığınız için Emel'cim size teşekkur ederiz. Her sey çok güzeldi.

Pazar, Nisan 23, 2006

EN BUYUK FENERLI :)


En Büyük Fenerli Bizim Fenerli.

Fenerbahce 4 Galatasaray 0
Uzülmeyin FB bunu hep yapıyor.

Perşembe, Nisan 20, 2006

Damla ve kuzenleri veee yorumsuz bir kare :)

Gecen haftasonu Kardesim Ebru ve yegenim Selen bizdelerdi. Damla'nin keyfine diyecek yok tabii. Havaninda güzel olmasi onlara yaradi ve bol bol gezdik. Üçlü resimde de Selen, ablamin kızı güzel yegenim Dilara ve Damlos.







Veee yorumsuz :))).

Pazartesi, Nisan 17, 2006

MEMEDEN KESME 3., 4. ve 5. GÜNLER

Maalesef 3. gün gündüz Damla Hanimi uyutmayı başaramadım. Uyumamak icin diretti. Meme sormuyor ama uyumuyorda. Gecesi 12.30 di anca uyutabildim 13 saat ayakta durmayi basardi. Ama tabii bunda kardesimin ve yegenimin burda olmasinin etkisi var. Daha erken uyuyabilecekken Selenle oynamak icin ayakta kaldi.

Gecesi uyandığında meme verdim sonra tekrar kalktı biberon vereyim dedim istemedi. Ağlamaya başladı Ebruy'la oyle salla boyle salla derken teyzesinin ninnisiyle uyudu.
4. GÜN
Sabah 11.30 gibi anca uyandi o gün öğlen yine uyyumamak icin diretti bende fazla uğraşmadim uğraşamadim çünkü hic halim yoktu. Kendimi çok yorgun ve uykusuz hissediyordum. Onu kardeşime ve anneme birakip klubten arkadaşlarla görüşmek üzere dışarı çıktım. Saat 4 gibi Ebru uyutmayı başarmış.
Akşamı yine 12 gibi tüm ışıkları kapatarak onu uyku moduna sokmaya çalıştık. Çok zorlanmadık Allahtan.
Gece 3 gibi uyandi artik bu gece meme vermiyecektim, cok agladi uyumadi kardesimde kalkti beraber onu avutmaya calistik ama nafile. Bende iyice sinirlenmeye baslamistim. Kolumda salamaktan kolum kopmustu. Biraktim koltuga aglarsan agla yapacak biseyim yok diye bagirdim. Uzuluyordum ama elimden bisey gelmezdi. Artik donus yok. Agladi agladi agladi..


Sonra hadi gel buzdolabini acalim ne istersen al yiyelim dedim. Ha bu arada biberonla sutude reddetti. Aglaya aglaya mutfaga gittik. Dolabi actik sustu iki eline birer zeytin aldi. Masaya oturduk gülümsüyordu ekmekte verdim önüne parçalar koparip yemeye başladı. Birazda peynir. Sahur etti sabahin 4.30 uğunda anliyacağınız. 'hadi Damla uyuyalim artik uykun gelmedi mi' dedim sandalyeden inip beni çekiştirerek odaya götürdü ordaki çekyata yatmak istedi yüzükoyun yatti bende ona masaj yaparak bir yandan ninni söyledim. Saat 5 gibi sizmisti artik.

5. GÜN

Öğlen uykusunda yine Ebru işbaşındaydı ve Damlayı uyutmayı başardı. Bende çabuk uyumuyor işte anneye naz yapacak ya. Ama şu var artık meme sormuyor. O garip şeyleri sadece iki gün gösterdim. Bir daha tutturmadı.

Gece 12 gibi kolumda pışpışlayarak uyutmak fazla zaman almadı şükür. Yine sabahin 3 ünde hep aynı saatte yine kalktı yine uyuyamadı yine ağladı ama bu sefer hemen buzdolabına götürdüm :) çok ağlatmadan mini bir kahvaltı yaptıktan sonra kolumda mayışmaya başladı. Yatağına götürüp orada sırtını sıvazlayarak uyuttum. Sadece 1 saat uğraşmayla yırttık.

İnşallah her geçen gün daha iyi olur ve şu gece uyanmalarıda düzene girer.

Cuma, Nisan 14, 2006

MEMEDEN KESME 2. GÜN

İkinci gün yine ayni şekilde öglen uykusu geldiginde memeyi istedi bu sefer saç kesip yapıştırmıştım onu gösterdim. Uyutmak bir önceki güne göre daha zor oldu. Uzun bir müddet uyumamak için diretti. Uyuduğunda bende hal kalmamıştı. Kucağımda sallarken ninniler fayda etmeyince dikkatini çekecek bişeyler anlatmaya başlıyorum. Ama bir müddet sonra ne anlattığımı bende bilmiyorum :). Neyse öyle uyutmayı başardık.

Akşam uyuması çok zor olmadı. Yine diretti tabii ama meme sormadı en azından fazla ağlamadan uyudu. Ama gece iki kere kalktı birinde emzirdim diğerinde yarı emzirip yari biberonla süt verdim. İkinci kez uyandığında tekrar uykuya dalmasi çok zor oldu. O yüzden çok geç kalktı. Uyandığında saat 11.00 di.

Perşembe, Nisan 13, 2006

MEMEDEN KESME 1. GÜN

18.ayında Damla'yi memeden kesmeye karar vedim ve dün baslamak üzere niyetlendim. Kolay olmayacaktı elbet. Cadı o kadar cok alıştı ki. Banada tuhaf geliyordu açıkçası meme emmeden nasıl olur? O an o kadar ozelki bizim için. Ama son zamanlarda bana biraz yorucu gelmeye başlamıştı. Gece çok uyandığından dolayı. Doktorumun tavsiyesiyle kesmeye karar verdik. Hem yemesi hem uykusu düzene girecekti.

Annemin burda olmasi ve Murat'in Antalya seyahatine gitmesi iyi denk geldi. Ve dün tavsiye edilen yöntemleri deneyerek işe koyulduk. 3 gün sadece gece meme verilecek gündüz verilmeyecek 4. gün kendi istemiycek diyorlar. Bakalim bizde bu yöntem işe yarıyacak mı?

Öğlen uykusu geldiğinde meme demeye başladi ve ben yapistirdigim yara bandini gösterdim digerinede elbise fırcasi. Birine ööö birine uf diyip yari kucakta yari ayakta sallayarak uyuttuk. Ama yavrum öyle mahsun mahsun meme diyordu ki aglayasim geldi bir an. Fazla zor olmadi ama aksam uyumakta zorlandik maalesef. Saat 12.30 da kucağimda anca sizdi aglayarak. Bende hal kalmamisti tabii. Gece bir kere uyandı emzirdim ve sonra sabah 9 da kalktı.

Ama memede uyutmamak sanki özgürlüğümün geri verilmesi gibi geldi bana.

Canım kızım seni bu zevkten mahrum ettiğim için özür dilerim ama artık bu hem senin için hem benim için iyi olacak. Emdiğin sütler helal olsun, sana sağlık sıhhat versin.

Cumartesi, Nisan 08, 2006

18 aylık Damlos Neler Yapıyor?

Damla her geçen gün yaptığı yeni şeylerle beni şaşırtmaya devam ediyor. Komiklik, şirinlik, yaramazlık, yeni kelimeleri soylemeye çalışma derken her gün bir şey öğreniyoruz.


Bu ay tuvalet eğitimine başladık.

Kendi kendine yemek yemeyi seviyor. Elle çatalla kaşıkla nasıl olursa. Ağzını tutturabildiği sürece tabii :). Etraf batmış kimin umurunda.

Kelime hazinesi bayağı gelişti. Her denileni anlıyor ve ezbere bildiği ve söylediği kelimeler fazlalaştı. Şu an aklıma gelenler At, fil, atta, kalk, çekil, ottu (otur), al, ayı, mamun, yaprak, abi, aba (abla), düt düt, bebe, mont, böbek (göbek), bye, gel, yumu (yumurta). ... bunlara örnek. Baba ve anneyi saymıyorum. Bu kelimeleri değişik şekillerde ve ses tonuyla söylemeyi seviyor. Babacı, babam, annem gibi.

Etrafı karıştırmayı çok seviyor. Meraklı. Dolaplar, çekmeceler ondan soruluyor.

Koltuk ve sandalyelere rahatlikla inip çıkabiliyor.

Bulaşık makinasını ve çamaşır makinasını beraber boşaltıyoruz. Boyunun yettiği yere çatal kaşıkları çıkartıp koyuyor. Çamaşırları tele asıyor.

Oyuncaklarıyla değilde daha çok ev eşyalarıyla ilgileniyor.

Dışarı çıkmayı çok seviyor. Sabahları üstünü değiştirdiğim zaman dışarı çıkacağını sanıp atta atta diyip bir çığlık kapıya koşuyor. Gelde çıkarma :)

Dışarda kedi köpek peşinde korkmadan koşuyor.

Eşyaların yerlerini unutmuyor. Kaybettiği bir oyuncağı arayıp bulabiliyor. Ama üzerinden fazla zaman geçmemek suretiyle.

Giyinirken ve soyunurken yardımcı oluyor.

Yaptığım, ona gösterdiğim hareketleri taklid ediyor.

Banyo yapmaya bayılıyor, çıplak kalmaya bayılıyor.

Altını değiştirmek acayip yorucu. Açıldığı an pırrrrrrrr. Yakala yakalayabilirsen.

Tv seyretmek en buyuk tutkusu. Reklamlar ve Baby Tv tabiiki. Gündüzleri tv açmıyorum artık. Bazen televizyonun kumandasını alıp kendi açmaya çalışıyor baby baby diyor (baby tv). Akşamları haliyle açılıyor o zaman Damla tv karşısına kuruluyor. Reklam çıktıkça bizde habire kanal değiştiriyoruz.

Kitapları seviyor. Resimlere bakıp bildiği şeylerin isimlerini tekrarlayıp gösteriyor.

Onunla oynamayınca istediği olmayınca kızıp içini çekerek ağlama numarası yapıyor. Bazende maalesef yüzüne vuruyor.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Damlos 18 Ayını Doldurdu

Damlos tv seyrediyor. Gözler hep orda :).

Kuzum bir buçuk yaşında oldu bile. İki yaşa ne kaldı ki bahar ve yaz çabuk geçer. Kızım büyüyor serpiliyor. İki, üç, dört ..... bi bakmışız okul çağına gelmiş. Allah sağlıklı uzun ömürler versin yavruma ve bize onun nice yaşlarını nice güzel günlerini görmek nasib etsin.

Bugün kontrolümüz vardı. Neşeli bir şekilde muayenesini oldu Damla hanım. Allahtan ağlamadı bazen inadı tutuyor hicbir yerine baktırmıyor. Boy 82 kilo 9855. Kilo biraz az gidiyor. Ah o lokositler yok mu? Böbrek filmi işini askiya aldı doktor. Eğer yakın zamanda tekrarlarsa o zaman yaparız dedi. Ve memeden kesebilirsin artık kesersen iyi olur uykusu ve yemesi düzene girer dedi. Nasıl yapıcam ben onu. O kadar çok seviyorki. Haftaya bir deneme yapicaz bakalım. Annemde geliyor nasılsa. Murat'da hazır Antalya'dayken bu işi ele alıcaz. Allah kolaylik versin insallah cabuk birakirda ikimizde fazla yıpranmayız :).

Pazar, Nisan 02, 2006

Hoşgeldin Bahar.




Bahar mevsimini çok severim. Etrafın yeşermesi, kuşların cıvıldaşmaları o sakin dingin ılık hava kendimi çok iyi hissettiriyor. Baharın il ayı Nisan bizi yanıltmadı ve yazdan kalma günlerle baharı karşıladık.

Damla ve arkadaş Derin

Damla'nın apartmandaki arkadaşlarından Derin. Kızlar pek bi sevecen oluyorlar canım :) Birbirlerine sarılırken 'ayy canım cicim' demelerini duymalısınız.

Damla Kedi Avında

Havaların güzelleşmesi en çok çocuklara yarıyor. E bizde mümkün oldugunca güneşin tadını çıkarmaya çalışıyoruz. Hayvan delisi kızımın dışarı çıkar çıkmaz ilk işi kedi avına çıkmak.

Neşeli bir pazar sabahı

Damla yatağında oynamaya bayılıyor hele birde babası ona eşlik ederse değmeyin keyfine.



Damla Öğlen Uykusunda :)


Park yatağımın keyfide bir başka oluyor.

Damla ve Bora

Gecen hafta sonu arkadasim Levent'e gittik. Oğlu olduğundan beri görüşememiştik. Sevgili Boracik koca adam olmuş .

Çekmecede Damla




Mutfak dolaplarını karıştırmayı çok seviyorum.